Osmanlı Meşrutiyet

Deney ve gözleme önem veren ve eleştirel akılla.

Osmanlı meşrutiyet. Halk padişahın yanında yönetime ortak olmuştur. Anayasa olarak kabul edilen kanun i esasi osmanlı devletinde birey hak ve özgürlüklerine dair devrim niteliğinde bir içeriğe sahip olsa da uygulamada beklenen verimi veremiyor. Osmanlı devleti nde mutlakiyet olan yönetim şekli sona ermiş meşrutiyet yönetimi başlamıştır. Meşrutiyet düşüncesi padişah abdülaziz ve v.

Asırdan itibaren osmanlı devleti nde meclisli saltanat hilafet anlamında kullanılmıştır. Ilk osmanlı mebusan meclisi 20 mart 1877 tarihinde açılmış ve çalışmalarını 14 şubat 1878 e kadar sürdürmüştür. Meşrutiyet osmanlı devleti tarihi sonlarında ve yıkılış yıllarında uygulanmış kimi zaman askıya alınmış kimi zaman isyanlara ve baskılara sebep olmuş geleneksel monarşinin biraz daha hafifletilmiş modeli olan yönetim sistemidir. Meşrutiyet in ilanı ile ilk kez halk padişahın yanında yönetime ortak olmuştur.

Abdülhamit 1877 1878 osmanlı rus savaşını 93 harbi bahane ederek meclisi kapatmıştır. Osmanlı devleti kurulduğu günden 1876 ya kadar monarşi ile yönetilmiştir. Osmanlı da özellikle meşrutiyet ile ortaya çıkan ve tanzimat tan itibaren batı medeniyetine maruz kalan bir aydın sınıfı yetişmiştir. Murat dönemlerinde içte ve dışta güç kazanmaya başlamıştır.

Bu tarihten sonra yönetim şekli monarşi yerine yerini meşrutiyet yönetim şekline bırakmıştır. Bu aydınlar çağımızın da bilimsel görüşlerinden biri olan kritik rasyonalizm düşüncesiyle hareket eden kişilerden oluşmaktadır. Abdülhamit tarafından 1877 1878 osmanlı rus savaşı 93 harbi gerekçe gösterilerek meclis kapatılmış ve meşrutiyetin ilk bölümüm kapatılmıştır. Fakat savaşın bir yıl sonra bitmesine rağmen meşrutiyet ilan edilmemiş istibdat adı verilen yönetim anlayışı ile 30 yıl boyunca ülkeyi yönetmiştir.

Halk ilk defa seçme seçilme ve temsil hakkını kullanmıştır. Bildiğimiz üzere monarşi yönetim şeklinde yetkilerin tamamı kayıtsız şartsız hükümdara aittir. Birinci meşrutiyet ve onu takiben ikinci meşrutiyet osmanlı devletinde özgürlük ve demokrasi hareketleri için atılmış belki de ilk adımlar olarak türk siyasi tarihinde yerini almıştır.